19 Nisan 2010 Pazartesi

oma

geceleri kendisi için kısa şiirler yazılan kadının adıdır.
yerli değildir, yabancıdır,
bu yüzden haftası yoktur, yılları vardır.
kendine ait kendi anlattığı bir hikayesi olsa da
bunun gerçekle ilgisi tamamen zandır.
bir gün süleymaniyede bir toz bulutuna dönüşüp
başka dünyalara gitme ihtimali olduğu için
şimdi yaşadıkları mizandır.
bir sabah eyüp sultana gitmişliği vardır.
buranın avlusunda yapılan çekilişte
kendisine başağrısının eczası çıkmıştır.
gecedir, sanki bütün gece ezandır."

3 Nisan 2010 Cumartesi

vera

hiç söylenmemiş sözler söylemeliyim
el değmemiş, duru sözler sevdiğim için

sevdiğim! şehir giysilerini kıskanır
ve bu yüzden bürünür geceyi
güneş gözlerinden beslenir
ve saçlarını kollar görmek için.

sensizken şehrim,
boş meydanlarında yürüdüm
kalın puntolarla iri laflar ettim
öfkemi saldım iri dişli postallar üzerine.

sevdiğim! vera. hangi çocuğu okşadın,
ellerinle gülden kokular..
dilinde aşk nameleri,
söylesene vera hangi çocuğun adını andın.

sahi vera en son ne zaman görmüştük sena´yı?
hatırlasana deli kız sana emanet etmişti o bombaları
sevdiğim bak umut kan pıhtısı rengine döndü
ki sen vera, filistin'den geçerken
sakın eteklerini toplama
biraz kan bulaşmış halde çık karşıma
ve sakın unutma
o ilk çocuğumuzdur
asırlardır dillerde olan leyla´dır,
meryem´in suskunluğunda can bulan
gözleri vardı züleyha´nın
henüz düşmeden kirli kelimeler diyarına

bilir misin vera bu kaçıncı çocuk?
bu kaçıncı kertik yüreğe atılan?
eskisi gibi değil. artık daha da sancılı

sevdiğim özgürlük meydanları budalalardan
geçilmiyorsa
bil ki bu şehirde çocuklar ölüyor

asırlardan uzak ellerini vera..
ellerini bulur ellerim
bir grozni kuşatmasında
dağları görüyor musun vera?
her bir dağa bir çocuğumuzun adını koymuşlar
berat'ım, emin'im, murat'ım
hani omuz omuza vermiştik ya bir namaz kıyamında
hani beraber açmıştık orucumuzu
kimi marmara´da kimi yıldız´da

koş vera koş
ülkemin sürgün yerlerine koş
ağlama deli kız ben ağlarım
seni böyle görmemeli
her okul kapısında türkümüzü söyleyen kızlarımız
ve annelere de söyle ağlamasınlar
ve sakın onlara ölüler demesinler

söylesene vera
çocuklara sıkılan hangi kurşun kahpece değildir?

öfkemiz taş doğursun vera taş!
yüreğimizi söksün yerinden
bak her tarafta sapanlı ebabiller
ebrehe´nin tankları kan kusturur
şimdi firavunu boğan kızıldeniz´i
ağlama duvarının dibinde görürüm
ki asa değil musa´nın elindeki
çağın sökülmüş kalbidir

bir şubat gecesi kaybettik esrarımızı vera
kendimizi odalarımızda bulduk
postallı korkularımızla
söylesene sevdiğim hangi rengini çaldılar
gökyüzünden
bak zulüm çin seddi´ni aştı

sevdiğim içimizdeki musalardan ne haber vardır?
ibrahimlerden,yusuflardan
yoksa musa´yı kızıldeniz´de yalnız mı bıraktık?
ellerimizle mi verdik ibrahim´i nemrutlara
şimdi hangi kuyudan gelmede yusuf´un sesi?
ki unutma vera
filistin´de yeni doğan çocuklar ilkin annelerinin
göğsüne
sonra da yerdeki taşlara uzanırlar

neredesin ey ismail´in boğazındaki merhamet?
içimizdeki bu sızıyı kaldır
ya ebabilleri gönder
ya bizi de oraya aldır

ve her taraftan bana yönelir
seni arayan sesim
vera benim... vera benim...