31 Mart 2012 Cumartesi

Güneşim denize düştü işte. Sarhoşlardan birinin suya attığı boş bir rakı şişesi gibi.

(Nizar Kabbani, ben beyrut s. 23)

28 Mart 2012 Çarşamba

az önce attığım twitleri 2. sınıfta yaptığım bir sunumdan alıntıladım. başka bir slaytta şöyle demişim.


Anılarımızın birçoğu belleğimizde durmasına karşın, yıllar boyunca onları tetikleyen uyarılar almazsak, onlar da canlanmaz. Uzun süre canlanmayan anılar da yavaş yavaş silinir, unutulur. Unutmanın bir nedeni de anı ağındaki nöronlar arası bağların bir şekilde kopmasıdır.



Bir bağ silindiğinde ya da hasar gördüğünde ağa ulaşan başka bir yol yoksa, o anı erişebilir olmaktan çıkar; unutulur. Öte yandan o bağdan başka bağlarla anı ağına ulaşılabiliyorsa, o anının unutulması zor olur.

keşke diyorum bazı bağlar bu kadar güçlü olmasaydı kaç kere uyarı gönderip sağlamlaştırmışımdır kimbilir? keşke öyle olmasaydı 

24 Mart 2012 Cumartesi

İncesaz (Cengiz Özkan)-Bir İncecik Duman Tüter Bacadan.wmv

''İlk başlarda, günün birinde evleneceğimize ilişkin hiçbir düşünce yoktu kafamda. Ama onu gözlemledim. Bu iş benim onu gözlemlememle başladı. Soğuk bir görünüşü vardı, çoğu kez bir 'günaydın' demeyi unuturdu, çevresindekilere hiç de sempatik gelmezdi. Ama ben başkalarının 'buz gibi' diye nitelendirdikleri bu kızdaki duygulu, şiirsel, olağanüstü kişiliği sezinleyebildim. Sanki babasını canlı bir kopyasıydı. Pierre Curie üzerinde çok şey okumuştum. Kızında da aynı arı kişiliği, aynı sağduyuyu, aynı alçak gönüllülüğü buldum... Birbirimizsiz olamayacağımızı anladık. Farklı, ama birbirini bütünleyen yaratılışlardaydık. Çalışmak için olsun, tüm bir yaşam için olsun en iyi birliktelik benzer kişilikte olanların değil, birbirini bütünleyen kişilikte olanların birlikteliğidir.''

(Biquard, Pierre, Frédéric Joliot-Curie, The Man and His Theories, New York, 1996.)

22 Mart 2012 Perşembe

dün gece, gecenin bi körü aylak aylak sokakta gezerken tam olarak aklıma şu geldi

Ama şarkı söylemek, düşlemek, gülmek, yürümek tek başına, özgür olmak, dünyaya kendi gözlerinle bakmak sesini çınlatmak aklına esince şapkanı yan yatırmak bir hiç uğruna kılıcına ya da kalemine sarılmak ne evin peşinde olmak para pul düşünmek isteyince aya bile gidebilmek başarıyı alnının teriyle elde edebilmek
demek istediğim asalak bir sarmaşık olma sakın! varsın boyun olmasın bir Söğütinki kadar.
yaprakların bulutlara erişmezse bi zararın mı var?

16 Mart 2012 Cuma

Nothing really matters to me 
Anyway the wind blows...
Ve hiçbir zaman düzen bozukluğunu mazeret göstermeyeceksin başarısızlıklarını bozuk düzenin sırtına yüklemen belki seni ferahlatır, fakat kurtarmaz.






(Bir Bilimadamının Romanı: Mustafa İnan)

13 Mart 2012 Salı

her şey gelir ve geçer blog.


küçükken kendi kendimle bir anlaşma yapmıştım neyi düşlersem olmazdı ve çok, çok üzülürdüm o küçük yüreğimde fırtınalar kopardı sonunda dedim ki 'hey sen! bundan sonra hiç düşlemeyeceksin güzel şeyler olursa zaten her halükarda mutlu olursun ama hayal kurup da gerçekleşmezse çok üzülüyorsun dostum lütfen bunu yapma tamam mı?'  sonra bi ara şey yaptığımı hatırlıyorum istediklerimin hep zıttını hayal ettiğimi kimi neyi kandırmaya çalışıyorsam çocukluk işte... sürekli telkinler sonucu bu hayal kurma olayına bi ara ara verdim fakat bu hiçbir zaman %100 olmadı. bi taraf çok küçük küçücük de olsa hep umud etti bekledi hiç vazgeçmedi yılmadı hep istedi çok istedi diğer büyük olan kısımsa hep korktu çok korktu hayal kırıklıklarından tiksindi iğrendi nefret etti

offfffff bilmiyorum blog ya yine birgünün daha içine ettim galiba

12 Mart 2012 Pazartesi

حرية

şöyle http://fizy.com/#s/1lmmmo bir şey var tıklamadan önce bi düşünün derim sarsabilir çünkü. şarkıyı katmerleyen bir alıntı yapacaktım bin muhteşem güneş'ten. Fakat ne kitabım yanımda ne de o yazacağım alıntıyı yazdığım defterim. savruldukça savrulmuşuz kitaplarım, oyuncaklarım ve en değerli kağıt parçalarım. (şu odamın duvarlarına astığım posterlerden yazılardan falan bahsediyorum ya. tamam bence de olmadı ama idare edin canım! çok zor şartlar altında yazıyorum bunları)

iğrenç ötesi 1 gündü bugün benim için. offfffffffff ayaklarım çok üşüyor :( yarının streside bastı zaten. şu pazar günü bir insan olsaydı ettiğim onca küfre ve nefret söylemine dayanamayıp haftayı terk ederdi yemin ederim. çok kötü ya iğrenç tiksinç bir gün her pazar ama istinasız. yarını düşündüm de ya da iğrenç olan benimdir. bilmiyorum.

şimdi uyusam uyuyamam uyuyamadığım için erkende kalkamıycam sabah yapmam gerekenleri şimdi yapmaya kalkıştım ve sonuç hüsran. yarın nasıl bir rota izliycem içimdeki benlikler arasında ciddi bir merak konusu oluştırmuş durumda hepsi ayrı taraftan beynimi sömürüyor

hatırladım sanırım şöyleydi

umutların tükendiği, gözyaşlarının tükenmediği bir anda bir yetişkinin çürütülemez mantığı altın elden gelen tek şey .... ı ıh yok hatırlayamıyorum ama sonu ağlamak diye bitiyordu orası net

9 Mart 2012 Cuma

Cut "Oz" Scene: Over the Rainbow (Reprise)



Someday I'll wake and rub my eyes,
and in that land beyond the skies you'll find me.
Somewhere over the rainbow, bluebirds fly,
Birds fly over the rainbow,
Why then, oh why can't I?