14 Ağustos 2011 Pazar

Aldous Huxley'nin  kitabindan bazi parçalar:

"bundan 20 yıl sonra, yaptıkların değil yapamadıkların için üzüleceksin. dolayısıyla halatları çöz. limandan uzaklara yelken aç. rüzgarı yakala, araştır, düşle, keşfet. "

"yapabileceğin kadar söz ver. sonra söz verdiğinden daha fazlasını yap. "

"oturarak başarıya ulaşan tek yaratık tavuktur. "

"dalın ucuna gitmekten korkma. meyve oradadır."

"günün sonunda kendini bir sokak köpeği kadar yorgun hissediyorsan, bu belki bütün gün hırladığın içindir."

"başlamak için en uygun zamanı beklersen hiç başlamayabilirsin. şimdi başla!. şu anda bulunduğun yerden, elindekilerle başla. "

"gülümsediğinde güzelleşmeyen bir yüz hiç görmedim. "

"kimi zaman içindeki sessiz sese uzmanlardan daha fazla güven. "

"aerodinamik yasalarına göre, o tombul ve tüylü arının hiç uçmaması gerekiyordu. herhalde bunu ona hiç kimse söylemedi ki, uçuyor... "

"zamanlarının büyük bir kısmını para kazanmak ve saklamakla geçiren insanlar sonunda, en çok istediklerinin satın alınamayacak şeyler olduğunu anlarlar. "

"öteki insanlardan daha akıllı ol. yalnız bunu onlara söyleme!"

"mutlu olmanın en garantili yolu bir başkasını mutlu etmektir."

"hayatta ya tozu dumana katarsin, ya da tozu dumani yutarsin."

"iyi çalışan, sık gülen ve çok seven başarıyı elde eder. "

"insanın tüm evrende kesin olarak düzeltebileceği tek bir şey vardır: kendisi!"

1 Ağustos 2011 Pazartesi

bir şey yapma isteyim nerede gören var mı? sabahtan beri arıyorum yok! görürseniz benim için kulaklarını çeker misiniz lütfen aslında çok uzun süredir arıyorum. arıyorum ve bulamıyorum sanırım beni hiç sevmiyor aynı ortamda bulunmak istemiyor itiraf etmem gerekirse bende onu pek sevmem ama ona muhtacım o olmadan düşünmeyen bir hayvandan farkım yok.

Bulldogdan da nefret ettim akordeondan da... hepsinden tiksindim iğrendim ama ilk hep kendimden. depresyon kronikmiş bunu fark ettim önce, sonra 'isa'yla barıştın mı dedi Forrest deki komutan neden cevap veremiyorum. bu durumdayken nasıl ders çalışabilirim sırf onlar beynimi kemirmesinler diye beynimi uyuşturuyorum hiç gelmiyorlar o zaman. ama beynim bana da kalmıyor ben beynimi geri istiyorum :( yeniden çözmek için başımı ağrıttığım o gecelere, heyecandan uyuyamadığım o güneş doğuşlarına dönmek istiyorum hayallerim uğruna nefes almadan çalışmak istiyorum yemek yiyemediğim o akşamlara geri döneyim istiyorum çok şey mi istiyorum? dünyayı mı kurtaracaksın demişti neden olmasın ki dedim (demiştim şimdi olsa demem)
 o zamanlar sen yoktun tabii beyaz A4 kağıtlarım vardı ve onları sakladığım dosyalarım. kongreden aldığım dosyalar  o günlerden bu günlere ne değişti demiyorum çok şey değişti de neden değişti? değişmeyen tek şey parmaklarım hala beynimin hızına yetişemiyor
küçük kız büyüme yolunda ne yaptı bilmiyorum ama çok yanlış bir şey yaptığı kesin
ne iğrenç yazıyorum ben