30 Aralık 2011 Cuma

kalbine girdiğin zaman, görürsün sultan tahtını

çok canım sıkılıyor blogger çok. (karnım da çok ağrıyor) ama sen lütfen kuş vuralım istersen deme! kalk de, çalış de, saçmalamayı kes de, uyuzluk yapma de, biraz olsun mutlu ol de, savaş atına asla sırtını dönme de, kalemini bırakma de...

5. Muhakkak güçlükle beraber bir kolaylık vardır.
6. Gerçekten (yine) o (geçen) güçlükle beraber bir kolaylık (daha) vardır.
7. O halde (bir iş ve ibadeti bitirip) boş kaldığın zaman, hemen (başka bir işe/ibadete) koyul.
8. Ve (her işinde) ancak Rabbine rağbet et. (O'na sarıl ve O'ndan iste).

20 Aralık 2011 Salı

Bilim uzun ve çetin bir yoldur çocuklar. Bilimi yarı yolda bırakmayın, olur mu çocuklar? Oppenheimer gibi hissediyorsanız, bırakın yüksek binaları başkaları yapsın, büyük barajlarda başkaları çalışsın. Bazılarına, çok uzaklardan bile görünen yüksek yapılar kurmak çekici gelecektir. Bırakınız bu işleri böyleleri yapsın. Bazıları da insanları çalıştırmak, büyük teşebbüsleri idare etmek ihtirasıyla yanarak kuvvetli olmak isteyeceklerdir. Bırakınız parayla da onlar uğraşsın. Sizin 'kuvvetli' olmak gibi bir derdiniz yoksa, siz de Leonardo Da Vinci gibi 'Kuvvet nedir?' diye merak ediyorsanız buyrun, sizleri Mekanik Kürsüsü'ne beklerim. 

(Oğuz Atay, Bir Bilim Adamının Romanı, s. 217-216)

10 Aralık 2011 Cumartesi

Yann Tiersen - Les toujours tristes





It's hard,
Hard, when you're here all alone
And everyone else's gone home.
Harder to know right from wrong
When all objectivity's gone
And it's gone.
But you still
Carry on.

7 Aralık 2011 Çarşamba

ne hissediyorum ? garip bir rahatlama. aslında beklenilenin olması. hayat yine beni şaşırtmadı kaç kere söyledim kendime blog mucize yok! mucize yok! mucize yok! ama içimde bir şeyler sürekli umud ediyor sürekli ya olursa diyor sürekli belki bu sefer diyor. Allah bir kapıyı kapar diğerini açar burda hem fikiriz blogcum ama hemen açmıyor belki açıp açmaması şu süreci nasıl geçireceğime bağlı. bilmiyorum. hala işlerin nasıl işlediğini çözemedim. mutlu olmam için ne yapmalıyım? ya da ne yapmıyorum? gamsız baykuş bugün hiç dua etmiyorsun dedi evet bu konuda hiç etmiyorum bildi ama yani etsem de etmesem de bir şeyleri yeterince yapmamışsam pek de işe yarayacağını düşünmüyorum. belki de hata yapıyorum belki de günah işliyorumdur böyle düşünerek. tek bildiğim artık her şeyi daha detaylı düşündüğüm ve işlerin içinden çıkılmaz hale geldiği. artık yanlış yapmamalıyım ve önümde sadece yanlış seçenekler var aslında doğru da var ama doğru beynimi o kadar yoruyor ki üstesinden gelemiyorum.

Ama ben hiç böyle hayal etmemiştim. bugünlerde en çok kurduğum cümle bu. 3 gündür rüyamda verdiğim sınavlar acayip komik ya. 3-4 tane hoca almış beni ortalarına soru soruyorlar bende hararetli hararetli cevap veriyorum cevap verirken mustafa hocanın dersleri, gittiğim kongreler, paneller hepsini düşünüp en mükemmel cevabı vermeye çalışıyorum sonunda geçiyorum tabii ve ardından takdir cümleleri :) keşke rüyalardan hiç uyanmasak ve gölgem kadar güzel olsam

üffffffffffff bi baş başa bırakmıyorlar bizi blog şöyle efkarlanıp yazayım
şimdilik الوداع  blogrose bulutsuz geceler