31 Ekim 2010 Pazar

gördüğüme sewindim

Görmesem daha iyiydi
Seni orada o gece
Aradan yıllar geçti
Silinmedin hafızamdan

Her gece yeni bir geceydi
Seni görene kadar
Birer birer çıktılar
Yerlerinden hatıralar hatıralarrr unutulmaz

Duygularıma esir oluyorum seni görünce
İnsan bin keremi yanıyor bir kere sevince
Ruh bedenden ayrılıyor çekimine girdi
Bir kere daha yandım ama canım gördüğüme sevindim

Her gece yeni bir geceydi
Seni görene kadar
Birer birer çıktılar
Yerlerinden hatıralar hatıralarrr unutulmaz

Duygularıma esir oluyorum seni görünce
İnsan bin keremi yanıyor bir kere sevince
Ruh bedenden ayrılıyor çekimine girdi
Bin kere daha yanarım sana canım gördüğüme sevindim

Duygularıma esir oluyorum seni görünce
İnsan bin keremi yanıyor bir kere sevince
Ruh bedenden ayrılıyor çekimine girdi
Bir kere daha yandım ama canım gördüğüme sevindim

29 Ekim 2010 Cuma

hep aradım hep hiç bitmeyen bi enerjiyle. tıpkı seni aradığım gibi o kadar çabam, çırpınmam sonuç vermedi bi ara durdum dinlendim sonra yine ve yine yok olmadı bulamadım denedim. aklıma gelen herşeyi ama olmadı sonra bi gün yani bu gün hiç beklemediğim bi anda dururken kendi elimle bile olmazzken buldum ewet buldum hala inanamıyorum ama buldum. kendi kendime sözwermiştim hep onu bulduğumda seni de bulacaktım.


bu gece onu buldum ama sen ya sen? senidemi oluruna bıraksam bi gün hiç beklemediğim bir anda öylece durup dururken gelir misin bana? ben hiçbişey yapmamışken?

artık yapmak istemiyorum zaten. I'm tired now(Tiersen 1997, monochrome).

Mohsen namjoo / khan baji - محسن نامجو/ خان باجی / کردی

21 Ekim 2010 Perşembe

ımmmmmm verilen sözler üzerine girilen beklentiler gerçekleşmeyen hayaller...
düş kırıklıklarının ardından toparlanmaya çalışma isteği ama eyleme geçememe.sadece bir plan olarak kafada yer kaplama.


yine kendi kendime sormadan duramadım

20 Ekim 2010 Çarşamba

AŞIK OLMADAN BİR DÜŞÜN!

Evinin seni içine sigdiramayacak kadar dar oldugunu fark edeceksin...
Sokaga firlayacaksin...
Sokaklar da dar gelecek...
Tipki vücudunun yüregine dar geldigi gibi...
Ne denizin mavisi açacak içini, ne pırıl pırıl gökyüzü...
Kendini tasiyamayacak kadar çok büyüyecek, bir yandan da kaybolacak kadar
küçüleceksin...
Birileri sana bir seyler anlatacak durmadan...
"Önemli olan saglik."
"Yasamak güzel."
"Bos ver, her sey unutulur."
Sen hiçbirini duymayacaksin...
Göz yaslarindan etrafi göremez hale geleceksin...
Ondan ölmesini isteyecek kadar nefret edecek, az sonra kollarinda ölmek isteyecek
kadar çok seveceksin...
Hep ondan bahsetmek isteyeceksin...
"Ölüme çare bulundu" ya da "Yarin kiyamet kopacakmis" deseler basini kaldirip Ne
dedin?" diye sormayacaksin...
Yalniz kalmak isteyeceksin...
Hem de kalabaliklarin arasinda kaybolmak...
Ikisi de yetmeyecek...
Geçmişi düşüneceksin...
Neredeyse dakika dakika...
Ama kötüleri atlayarak...
Onunla geçtigin yerlerden geçmek isteyeceksin...
Gittigin yerlere gitmek...
Bu sana hiç iyi gelmeyecek...
Ama bile bile yapacaksin...
Biri sana içindeki aciyi söküp atabilecegini söylese,kaçacaksin...
Aslinda kurtulmak istedigin halde, o aciyi yasamak için direneceksin...
Hayatinin geri kalanini onu düsünerek geçirmek isteyeceksin....
Aksini iddia edenlerden nefret edeceksin...
Herkesi ona benzetip...
Kimseyi onun yerine koyamayacaksin...
Hiçbir sey oyalamayacak seni...
Ilaçlara siginacaksin...
Birkaç saat kafani bulandiran ama asla onu unutturmayan.
Sadece bir müddet buzlu camin arkasindan seyrettiren...
Bütün sarkilar sizin için yazilmis gibi gelecek... Bogazin dügümlenecek,
dinleyemeyeceksin... Uyumak zor, uyanmak kolay olacak...
Sabahi iple çekeceksin...
Bazen de "Hiç günes dogmasa" diyeceksin...
Ne geceler rahatlatacak seni ne gündüzler...
Ölmeyi isteyip, ölemeyeceksin...
Belki çivi çiviyi söker diye can havliyle önüne çikana sarilmak isteyeceksin
Nafile...
Düsüncesi bile tahammül edilmez gelecek...
Rüyalar göreceksin, gerçek olmasini istedigin...
Her siçrayarak uyandiginda onun adini söyledigini fark edeceksin...
Telefonun çalmasini bekleyeceksin...
Aramayacagini bile bile...
Her çaldiginda yüregin agzina gelecek...
Aglamakli konusacaksin arayanlarla...
Yüregin burkulacak...
Canin yanacak...
Bir daha sevmemeye yemin edeceksin...
Hayata dair hiçbir sey yapmak gelmeyecek içinden...
Onun sesini bir kez daha duymak için yanıp tutusacaksin...
Defalarca aradigi günlerin kiymetini bilmedigin için nefret edeceksin...
Yasadigin sehri terk etmek isteyeceksin...
Onunla hiçbir aninin olmadigi bir yerlere gidip yerlesmek...
Ama bir umut...
Onunla bir gün bir yerde karsilasma umudu...
Bu umut seni gitmekten alikoyacak...
Gel gitler içinde yasayacaksin...
Buna yasamak denirse...
Razi misin bütün bunlara...?
Hazir misin sonunda ölüp ölüp dirilmeye...?
O halde asik olabilirsin



Can Dündar |