27 Mayıs 2012 Pazar

-Lütfen bana öyle mahzun bakma! kapana kısılan bir tek sen değilsin.
benden yine çorba yapmamı istiyorlar
yani hırslı değilim. çorba yapmaya çalışmadım sadece beladan uzak kalmak istiyordum
ayrıca o baharatlarla mucize yaratan sendin. Ne koydun çorbaya öyle? kekik mi? hayır mı? ne? biberiye mi? bu da baharat değil mi yani biberiye.
yani çorbaya biberiye atmadın mı? o zaman şu yaptığın taklalar ve fırlatmalar neyin nesiydi?

-Bu işe ihtiyacım var. çok işten atıldım. yemek yapmasını hiç bilmiyorum ve burada durmuş bir fareyle konuşuyorum. sanki beni anlıyor. Aaaa başını mı salladın? sen başını mı salladın? beni anlıyor musun? demek daha delirmedim.
          bir dakika bir dakika.... yemek yapamıyorum ama sen yapabiliyorsun. diil mi?

-çorbanı beğendiler ne dersin acaba tekrar yapabilir misin? pekala şimdi seni dışarı çıkarıcam bu işte ikimiz beraberiz. çıkarıyorum. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder